24 Şubat 2010 Çarşamba

Taşlamalar 3




AYŞE HANIM'IN RETRO DEDİĞİ


Ayşe Düzkan hanım, 7 Ağustos tarihli Star Kitap ekinde benim kitabımı değerlendirmiş ve "bu bir retrodur" demiş.Şaştım doğrusu. Çünkü retro bir şeyin aynısını yapmaya ve aynısı olduğunu iddia etmeye dayanır. Ben aynısını yazmadım, alay ettim, parodi yaptım diye kaç kere belirteceğim? Kadın Düşkünü nasıl retro oluyor, anlamadım.Düzkan'ın yazısında hayret ettiğim bir şey olmasa bu yanıtı vermeyecektim.Ayşe Düzkan, eli satırlı tosuncukların ve Hrant'ı vuranların artık bu milli romanlardan beslenmediğini, bu romanların unutulduğunu yazmış.Bu ne türden bir bilme hali, anlamadım.Kardeşçağızım kaldır bir başını da etrafına bak: Adamlar M.Necati Sepetçioğlu'nu, Tarık Buğra'yı, Kemal Tahir'in "devletçi" romanlarını, Ömer Seyfettin'i, Hekimoğlu İsmail'i, Abdullah Ziya Kozanoğlu'nu, Feridun Fazıl Tülbentçi'yi, Nihal Atsız'ı aziz katına çıkardılar! O romanlardan daha ne kadar kan devşirecekler? Hrant'ı vuran tosuncuklar o canilik romanlarını okumakla kalmayıp, bir de okuduklarını gerçek sanıyorsa, bunun parodisini yapmayacağım da neyin parodisini yapacağım ben?Şehbenderzade gibi bir iki alık herif artık okunmuyor diye milli roman çığırı bitti mi sanıyorsunuz? Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilk ve ortaöğretim için belirlediği 100 Temel Eser listesine bakarsanız, çocukların neyle "beslendiğini" görürsünüz.Bugüne kadar en çok "milli romanların" okunduğunu biliyor muydunuz?Hem de devlet kanonunun tanıdığı ve beslediği bir tür olarak!